Reklam Ayarlarınızı Düzenleyiniz. |
İLÇEMİZDE DÜNDEN BUGÜNE YERLEŞİM YERLERİ
İLÇEMİZDEKİ BAZI YER İSİMLERİ GEÇMİŞE DUYULAN ÖZLEM
İlçemizdeki bazı yer adlarının ve mahalle isimlerinin ne anlama geldiğini,niçin bu isimlerin verildiğini araştırdım. İlginç bilgilere ulaştım. Umarım Sizin de ilginizi çeker . Çünkü ; yaptığım araştırmada adı geçen yerlerin hepimizde ayrı bir hatırası ve anısı olduğuna inanıyorum. Bu vesileyle sizlerle paylaşıyor,saygılar sunuyorum.
CEHRİLİK : Yeni mahalle mezarlığının önünden Şehiraltına inen yolun sonu, Hafız Abdullah’ın bahçesinin olduğu yerlere CEHRİLİK denir. Burası neden bu isimle anılır ? *CEHRİ : Kökünden kırmızı boya elde edilen bir bitkinin adıdır. Kumaş ve ip boyamada kullanılır. *CEHRİLİK: İşte bu bitkinin bolca bulunduğu yer anlamına geldiği için buraya bu ad verilmiştir. O dik tepeden aşağı Şehiraltına doğru, kışın kızak kayar,yazları ise kendi imalatımız tahta arabalarla yarış yapardık… HIDIRLIK TEPESİ : Çayırbaşı mahallesinden gelerek Uluçay köprüsünü geçtiğimizde karşımıza gelen rampanın doruğuna Hıdırlık Tepesi denir. Bir rivayete göre; HIZIR ile İLYAS kardeştir. Hızır’a karaların,İlyas’a da denizlerin korunması görevi verilmiştir. Bu iki kardeşin buluştuğu güne,yani kışın sonu,baharın başlangıcı olan altı mayıs gününe HIDIRELLEZ denir. O gün halk kırlara,piknik alanlarına gider,yazın gelişini karşılar. İşte Vezirköprü halkının da o gün eğlenmek için gittiği yerlerden biri Hıdırlık Tepesidir. Bu tepe adını hıdırellez den almıştır.O tepenin başında bir çitlenbik ağacı,aşağı tarafında da bir çeşme vardı. Halk bu tepede toplanır ,dilek taşına taş yapıştırır,ağaca çaputlar bağlanır, uçurtmalar uçurulur,çostik oynanır,göbek salıncağına binilirdi.Hey gidi günler heeeey. K A Y L A R : Vezirköprü’lü olupta Kayları bilmeyen yoktur.Çalköyü yolu üzerinde , sebzesiyle ve meyveleriyle tanınan,yeşilin her tonunu bulacağın bir piknik ve mesire alanıdır. Toprağını biraz eşeleyince bol su çıkan sulak bir yerdir. Bağlar arasında birçok kaynak suyu bulunmaktadır.Bunlar içinde en isim yapmış kaynaklar; KIZKAPANI ve KAPAKLIEŞME’dir.Kaylar ismini nereden alır ? KAY: Kelimesinin sözlük anlamı,kusmak-dışa atmaktır. KAYLAR: Yer altı sularının dışa atıldığı yer,kaynak suyu bol yer anlamına gelir onun için buraya kaylar adı verilmiştir.
KIZKAPANI (GIZGAPANI) : Kayların sonunda ,Nazım Ağanın bağının alt tarafında buz gibi bir kaynak suyu vardı. Biraz gözden ırak, böğürtlenlik,dikenlik içinde bir yer olduğu için, kız çocuklarının başına bir hal gelir düşüncesiyle onların suya gitmesine müsade edilmezdi. İşte onun için, anne ve babalar ;kızları korkutmak amacıyla suya gitmelerini engellemek için bu ismin verildiği rivayet edilir.
KAPAKLI EŞME(GAPAKLU EŞME) : Kaylarda, Çalköyü yolu üzerinde, Halimin Hasanın bağı yanında çok gür suyu olan, Kayların bağlarını baştan aşağı sulayan bir eşme vardı.Bu kaynaktan bir-iki değirmeni döndürecek su çıkardı.Bu eşmenin üzerinde üç-beş kişi bağdaş kurup yemek yiyebilecek büyüklükte bir kapak taşı vardı. İşte bu taştan dolayı buraya " KAPAKLI EŞME" adı verilmiştir. Son gittiğimde gördüm, çevresindeki bağ sahipleri kendi sınırları içine almış, ne suyu kalmış ne de kapağı.
KAYALI( GAYALU ): İlçemizin kuzey-doğusunda, İstavroz Çayı, Mencek Çayı ve Uluçayın birleştiği, dar vadilerin bulunduğu kayalık bir alandır.Çok kayalık vede taşlık olması nedeniyle bu ismi almıştır. Yıllarca söylenir buraya çimento fabrikası yapılacak diye ! Vezirköprü' lü olupta buranın balığını, kekliğini yemeyen, çayında çimmeyen yoktur diyebilirim ?
ŞEHİRALTI ( ŞAĞARALTI ) : Nalbantlı mahallesinde Fazıl Mustafa Paşa İlköğretim okulunun yanından başlayıp, demirciler arastasının ve Yeni Mahalle camisinin altından geçip, Uluçay boyunca uzanarak Boyabat yolu üzerindeki Söğütlük köprüsüne kadar olan araziye Şehiraltı adı verilir. Şehirden aşağılarda olması nedeniyle bu isim verilmiştir. Kendir,şekerpancarı,lahana,mısır ve çeşitli sebzeler yetiştirilir.Toprağı verimlidir.Yol kenarlarında, tarla sınırlarında sırayla dut ve erik ağaçları vardır. İlçemiz çevresinde dut ağacı çoktur. Bununda sebebi,eskiden ilçede çokca ipekböcekciliği yapılırdı.
SÖĞÜTLÜK : Durağan-Boyabat yolu üzerindeki Söğütlük Köprüsünden, Hasan Baba Tekkesine kadar olan araziye Söğütlük adı verilir.Söğüt ağaçlarının çok olması nedeniyle bu isim verilmiştir. Bolca sebze ekilir. Ceviz,dut,kavak,erik ,elma,ayva ağaçları bulunur. Hafta sonları şehir halkının piknik yaptıkları, semaverlerini tüttürdükleri mesire yerlerindendir.
HASAN USTANIN KAVAKLIĞI : Durağan-Boyabat yolu üzerindeki Söğütlük köprüsünün sağ alt tarafında, içinden su akan, sıra sıra kavak ve söğüt ağaçlarının bulunduğu bir yerdi.Pazar günleri oturulacak ağaç altı zor bulunan bir mesire yeriydi. Hemen önünden pırıl-pırıl nur gibi Uluçay deresi akardı. Şimdi , içindeki kavaklar,söğütler kesilip molozla doldurularak yükseltilmiş, yağlama-yıkama istasyonu yapılmış ve o güzellik kaybolmuş.
HASAN BABA TEKKESİ : Söğütlük köprüsüne geldiğimizde sağ tarafa, un fabrikasına doğru bir yol ayrılır. O yolu takip edersek, önümüze gürül gürül akan bir çeşme çıkar. Bu çeşmenin suyu yazın serin kışın ılıktır. O çeşmenin 15-20 adım arkasında sol tarafta, ceviz ağaçlarının gölgesinde bir yatır vardı.Bu yatırdan dolayı oraya o mevkiye "TEKKE" adı verilmiştir. Hıdırrellezde halk orada toplanır piknik yapar eğlenirdi. o gün oralar ana-baba günü olurdu. Hatta çevre ilçelerden bile gelenler olurdu. Bu türbenin içinde, insan kol ve bacak kemikleri vardı. Abdest alan bir aile büyüğümüz bizi o kemiklerle başımızdan topuklarımıza kadar tokmaklardı. Allah akıl ihsaneylesin, iyi bir adam olsun, hastalıklardan korunsun diye. Son Vezirköprü'ye gittiğimde gördümk ki, yerinde taşları bile kalmamış tekkenin. Yandaki bahçe sahibi söküp atmış, toprağını bahçesine katmış...
ÇAYIRBAŞI : Çayırbaşı Mahallesinde Karadaşlıların evlerinin ön tarafında tarihi bir çeşme vardı.(Bilmiyorum şimdi duruyor mu ?) O çeşmenin arkasından başlayıp Bağaralığına, bir taraftan da Uluçaya kadar (Hayvan Pazarına kadar) uzanan düz yeşil çayırlık bir alan vardı. Çoluk-çocuk, koyun-kuzu,kaz-ördek bu yeşil alanı doldururdu. Bulgur-yarma kurutanlar,yün dövenler, çamaşır serenler hiç boş kalmazdı o kocaman alan.İşte ÇAYIRBAŞI MAHALLESİ adını bu çayırlıktan almıştır. Şimdi gidin bakın ne çayırlık kalmış,ne yeşil alan.
KIZILYAR : Deniz,göl,ırmak gibi su kıyılarındaki dik yamaçlara, uçurumlara "YAR" denir. İşte Kızılyar;kırmızı toprağı olan yar demektir. Yatılı Bölge Okuluna giden yolun sol tarafına Kızılyar mevkisi denir.Eskiden şehir halkı bu mevkiye "HÖLLÜK TOPRAĞI" almaya giderdi. Bu toprak elenir ısıtılır, beşikte yatan bebeğin altına serilip çocuk üzerine yatırılırdı.
SU DÖLÜĞÜ ( SU DELİĞİ) : Eskiden ilçemize gelen içme suyu, Taşan Dağı eteklerinden,"MÖLÜKLÜ" denen yerden künk ve çömlek borularla gelirdi. Şehre yaklaşınca savaklarda kollara ayrılıp mahallelere verilirdi. Bu savaklardan biride Garlık Mezarlığı ve Fazıl Ahmet Paşa İlköğretim Okulunun çevresinde bir yerde olduğu için o bölgeye,o mevkiye "SU DÖLÜĞÜ" adı verilmiştir. Savaklardaki deliklerden dolayı bu ismi almıştır.
KIŞLA ( GIŞLA) : Kışlanın sözlük anlamı; Askerlerin toplu olarak barındıkları büyük yapı anlamındadır. Bugün ilçemizde Askerlik Şubesi olarak kullanılan bina ile daha önceleri Ortaokul, sonradan Kız Meslek Lisesi olan taş bina ve Bugün Vezirköprü Lisesinin de bulunduğu o tepeye, o bölgeye "KIŞLA" adı verilmiştir. BAĞARALIĞI : Vezirköprünün güney batısında, Oruç Köyü yolu üzerinde yeşillik,bağlık, bahçelik olan alana BAĞARALIĞI adı verilir. Bağlar arası anlamına gelir. ( DEVAM EDECEK ) (AYDIN SALİM DÜZGÜN ( Em.Öğretmen-İZMİR) Bu İçeriğe Yapılan Yorumlar
Kategorideki Diğer Dökümanlar
|
Bu web sitesi, www.google.com hayranıdır. Sayfanın Yüklenme Zamanı : 8,629883 saniyedir. Sayfayı Yenileyerek Yükle |